Barselonalı çift Inma Bonilla ve Andrés Valero, yıllar süren sıkı iş yaşamının ardından günlük rutine veda ediyor ve karavan ile okyanusu aşıp Latin Amerika yollarında “kendilerinin daha iyi versiyonu”nu arama cesaretini buluyor.

“Yola çıkmak için çok paranız olmasını beklemeyin. Hayaliniz buysa hiçbir şey sizi durdurmamalı. Seyahatte para kazanmanın da birçok yolu var. El işleri veya ev yapımı kozmetik satan, gittikleri ülkelerde turizm mevsimlerinde çalışan, yemek, kahve, kek hazırlayıp satan insanlarla tanıştık.”

Mola vermeniz gerektiğini ne zaman anladınız?
Inma: Hayatımı değiştirmeyi düşünmeye başlayalı birkaç yıl oldu, ama bunu yapma cesaretini bir türlü bulamıyordum. Kulağa delilik gibi geliyor ama kuralları yıkmak, düzenli bir işi, ay sonunda belli şeylere sahip olmanızı sağlayan sabit bir geliri, rahat bir evi ve yaşamı bırakmak zor. Fakat bir gün bir baktık, çok fazla şeyimiz var ama en önemli şey eksik: zaman. Yaşamak, hayatın tadını çıkarmak için gereken zaman. Oysa ki sadece bir hayatımız var! Asla telafi edemeyeceğimiz tek şey zaman. Çok uluslu bir su şirketinin lojistik departmanında yönetici olarak çalışıyordum. 17 yıldır aynı şirketteydim. İşim sonunda beni sinirli yapmış ve en kötü versiyonumu ortaya çıkarmıştı. Köklü bir değişikliğin zamanı gelmişti. Neyse ki eşim de aynı fikirdeydi.

Andres: Yıllardır fikir kafamda dolaşıyordu, ama yaklaşık 3 yıl önce, çok fazla strese ve bel problemlerine neden olan bir işe geçtim. O sıra doğru zamanın geldiğini anladım, çünkü hayat işten ibaret olamazdı. Kendimize daha iyi bakmayı ve hayallerimiz için savaşmayı öğrenmeliydik. 2004’te evlendiğimizde Inma ile seyahatlere başladık; tatillerde hep hangi ülkeyi ziyaret edeceğimizi planlıyorduk. Birçok kez, eve döndüğümüzde kendimize aynı soruyu sorduk: neden her şeyi terk edip dünya gezisine çıkmıyoruz? 25 yıllık çalışma hayatımda birçok işim oldu. Çoğunlukla inşaat, demir ve kalıp işlerinde çalıştım. Son yıllarda bir fabrikada kaynak işleri; ardından bir depoda sipariş hazırlama, stok yönetme, kamyon yükleme ve boşaltma işi yapıyordum.

İspanya’nın neresindensiniz?
Yola çıkmadan önce, Barselona’ya 35 km uzaklıktaki Vacarisses adlı küçük bir köyde yaşıyorduk.

Yol hazırlığı ne kadar sürdü?
Gitmeye karar verdikten sonra, 2 yıl boyunca planladık ve para biriktirdik.

Adımlarınızı takip etmek isteyenlere tavsiyeleriniz neler?
– Öncelikle, yolda her şeyin tozpembe olmadığını bilmeliler. Bazı Instagram hesapları gözünüzü boyamasın. Yine de bu yolu seçtiğimize bir saniye için pişman değiliz. Yolda bazı günler zor geçiyor, ama olumlu şeyler fazlasıyla telafi ediyor.
– Yola çıkmak için çok paranız olmasını beklemeyin. Hayaliniz buysa hiçbir şey sizi durdurmamalı. Seyahatte para kazanmanın da birçok yolu var. El işleri veya ev yapımı kozmetik satan, gittikleri ülkelerde turizm mevsimlerinde çalışan, yemek, kahve, kek hazırlayıp satan insanlarla tanıştık. Kimisi online işler yaparak, kimisi çektiği fotoğrafları satarak, kimisi dönemsel gönüllü çalışarak seyahatin maliyetini düşürüyor.
– Karavan size fazlasıyla özgürlük ve ekonomik avantaj sağlıyor. En büyük masraf yakıt ve besin. Yolda ne kadar az harcadığınıza şaşarsınız; sabit bir yerde yaşamaktan çok daha az. Bu yaşam tarzında kira, elektrik, su veya gaz faturaları yok.
– Ne tür bir araç seçeceğinize gelince, herhangi biriyle seyahat edebilirsiniz. Bu asla yola çıkmaya engel değil. Bütçeniz izin veriyorsa 4×4 çok daha iyi olur elbet ama çok büyük olmamalı. Güney Amerika’da bazı yollar oldukça kötü durumda ve çok fazla toprak yol var. Biz 1991 Avrupa yapımı bir karavan ile seyahat ediyoruz. 4×4 değil; bu da yapılabildiğinin kanıtı.
– Latin Amerika genelinde tüm gezginler tarafından kullanılan çok yararlı bir uygulama var: iOverlander. Yakıt, su ve gaz alabileceğiniz yerler, kamp alanları, ücretsiz park yerleri, süpermarketler ve oto tamir atölyeleri belirtiliyor. İşin sihrini bir parça bozuyor ama olsun…
– Yerel halkla konuşun, en iyi tavsiyeyi her zaman onlar verir. Bölgenin güvenli olup olmadığını, nereden ucuza alış veriş yapılacağını, ziyarete değer noktaları size söylerler.
– Yolda birçok başka gezginle de tanışacaksınız; onlar da her zaman iyi bilgi kaynağıdır.

Bir aracı Avrupa’dan Latin Amerika limanlarına transferin en iyi yolu nedir?
Avrupa’dan Güney Amerika’ya araç göndermek çok karmaşık değil, ama pahalı. Büyüklüğüne bağlı olarak 2.000 ila 5.000 Euro arasında değişiyor. Brezilya, Uruguay veya Arjantin’e göndermek mümkün. Çoğu gezgin, güvenlik ve evrak işi kolaylığı bakımından Montevideo limanını seçiyor. Gemiler genelde Belçika veya Almanya’dan yola çıkıyor. Biz karavanımızı Barselona’dan Montevideo’ya gönderdik. Daha fazla bilgi için, tüm detayları içeren bir yazımızın bulunduğu www.rumbovalebon.com’u ziyaret edebilirsiniz.

Şu ana dek yoldaki ortalama günlük bütçeniz ne kadar?
Tüm masrafları günlük not ediyoruz. Her ay yiyecek, yakıt, giriş ücretleri, eczane, çamaşırhane, turlar için ne kadar harcadığımızı biliyoruz. Ortalama günlük harcamamız 20-25 Avro.

En son uzun süre Patagonya’daydınız. Dünyanın o ucuna inmek isteyenlere ne önerirsiniz?
Burası büyük bir bölge ve bazı yollar çok kötü durumda, bu yüzden çok yavaş ilerledik. Saf vahşi doğa, dağların, göllerin, nehirlerin ve buzulların sonsuzluğu inanılmaz… Şili’deki Torres del Paine‘ye veya Arjantin’deki Fitz Roy zirvesindeki Laguna de Los Tres göllerine yürüyüş kaçmaz. Fiyatlar özellikle yüksek sezonda (Aralık, Ocak, Şubat) çok pahalı. Ancak bölgeyi ziyaret için de en iyi zaman bu, çünkü kışın kar ve buz durumu zorlaştırıyor.

Gelecek planlarınız neler?
Karavan ile birkaç yıl daha dünyayı dolaşmak. Bolivya, Peru, Ekvador, Kolombiya ve belki de Venezuela ile devam etmek. Aklımızda belli bir bitiş tarihi yok, dolayısıyla kendimizi bırakıp sürüşün tadını çıkaracağız. Aralarda İspanya ziyaretleri yapacağız. Gelecekte profesyonel yaşamlarımızı nasıl sürdüreceğimizi henüz çok iyi bilmiyoruz. Turizmle ilgili konulara kendimizi adayabiliriz, ancak henüz aklımızda net bir şey yok. Göreceğiz.

PITSTOP’LAR >> Uruguay, Brezilya, Arjantin, Paraguay ve Şili.

Inma ve Andres’in karavan macerasını Instagram’da takip etmek için: @rumbovalebon

IGUAZU ŞELALELERİ, ARJANTİN-BREZİLYA-PARAGUAY >> Doğanın büyüsünü açıklanamaz bir şekilde hissettiren özel bir yer. Suyun gücünü yakından hissediyor, tepeden tırnağa ıslanıyor ve çıkardığı gürültüye inanamıyorsunuz.

PERITO MORENO BUZULU, ARJANTİN >> Milyonlarca yıldır orada olduğuna inanamadığınız, insanı hipnotize eden, suskunlaştıran dev bir buz kütlesi. Tam 30 km uzunluğunda, 5 km genişliğinde ve yer yer 70 metre yüksekliğinde. Üstelik yeryüzündeki en büyük buzul değil. Devasa buz kütlelerinin kükrercesine parçalanıp denize döküldüğü anlar, doğanın eşsiz bir gösterisi. Patagonya’da sizi buzullarda yürüyüşe çıkaran veya tekneyle yakınlarına kadar götüren turlar mevcut. Ne yazık ki tamamen bizim bütçenin dışında ve çok pahalılar.

FITZ ROY TEPESİ, ARJANTİN >> Fitz Roy zirvesini görmek için Laguna de Los Tres göllerine çıkan yol hayli meşakkatli. Toplam 20 km, yaklaşık 10 saat. İlk 2 km’si yokuş yukarı, sonraki 7 km düz ve oldukça keyifli, ancak son kilometresi çok çok zor. O son kilometrede 400 metre tırmanıyorsunuz ve en az bir saat sürüyor. Bölgede trekking için yeterli su ve yiyecek almak ve doğru şekilde giyinmek önemli. Tepeler oldukça soğuk.

TORRES DEL PAINE MİLLİ PARKI, ŞİLİ >> Sadece arabayla geçerken bile inanılmaz manzaralar görüyorsunuz. Dağlarda yürümeyi seven biriyseniz bölgeden çok keyif alırsınız. Kamplı birkaç günlük yürüyüşler için değişen zorluklarda birçok farklı zorluk trekking rotası var. Kule gibi 3 tane sivri kayanın bulunduğu zirvedeki lagüne tırmanmak keyifli. Trekking zorlu; toplam 18 km’lik güzergahta epey bir tırmanış gerekiyor. Ortalama fiziksel durumdakiler yapabilir. Tırmanışın son saati fazlasıyla komplike; çok taşlı ve dikkat etmeniz gereken bir uçurum var. Yaklaşık 10 saat sürüyor ama buna değer.

CARRETERA AUSTRAL (GÜNEY OTOYOLU), ŞİLİ >> Vahşi doğa, macera, inanılmaz manzaralar, nehirler, göller, lagünler, dağlar, fiyortlar, buzullar… Ve bazen sizi umutsuzluğa düşüren çakıllı tozlu, korkunç yollar. Ama hakkını veriyor!